Şiir gibidir kadın; Şiir gibi sever, Şiir gibi sevilesi. Ve yine şiir gibidir kadın; Şiir gibi sarılası, Şiir gibi sahip çıkılası, Şiir gibi nazik ve narin, Ve birazcıkta şehvetli ve ateşli... Mısralarca sevişilesi...
Kahvemden al. Dudağımdan dökülmeden onu bul. Kulağına ulaşmadan deki sus. Benim utancım kendime yeter zaten. Seni sevdim ya destursuz. Bak taşıyorum külfetini. Bana bu cürreti verme dedim. Ama dinlemedin...
Sessiz bir gece, Ay, yüzünü izliyor sen bana küsken. Gecenin sessizliği içinde bir kasırga gibi koparken, Ay'ın ay yüzünü izlemesi içimde bir mesken... Susuyorsun fakat bu herkesin susması gibi değil. Ne sen herkessin ve ne herkes sen. Konusmak istiyorsun bir çok şeyi fakat Ağzına kadar gelen kelimeler kursağında düğümleniyor. Aklına yine o geliyor, sen unutmaya çalışıyorsun. Karnının açlığını bahane ederek mutfakta yiyecek arayışına girmişsin. Bulamıyorsun... İştahın kaçmış çünkü; senin aşın, suyun, aşkın, emeğin... O olduğu aklına geliyor tekrardan. Rüyanda onu görme korkusu ile başını koyuyorsun yastığa. Kim bilir o uyurken kimleri düşünüyor. Haberin yok. Ağlamak istiyorsun, ama gecenin sessizliğini bozmak da istemiyorsun. Yorganın altına girip sessiz sessiz ağlıyorsun. Duyan,gören ve hatta seni anlayan birisi bile yok. Gözlerinden yaşlar damlarken, için kan ağlıyor...
Yorumlar
Yorum Gönder